Öte yandan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Myanmar'ın Rakhine eyaletinde bulunan Rohingya Müslümanları katletmesini kınadığını söyledi.
O, devletteki sorunların şiddet yoluyla çözülmeyeceğini ve Birleşmiş Milletler ve BM Güvenlik Konseyi'nden Rakhine eyaletindeki kan dökülmesini durdurma sorumluluğunu üstlenmesini istediğini belirtti.
Avrupa Rohingya Konseyi sözcüsü Anita Schug Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Rakhine eyaletinde 2.000 ila 3.000 arasında Müslüman öldüğünü ve binlerce kişinin de "yavaş yanan bir soykırım" olarak nitelendirdiği yaralandığını söyledi.
Pazar günü Saugpara köyünde, yalnızca Rathedaung'da binlerce Müslümanın öldürüldüğünü söyledi.
Schug, Rakhine'da 100.000 'den fazla sivilin yerinden edildiği, Bangladeş hükümeti tarafından kapatılan Myanmar-Bangladeş sınırında ise 2.000 Müslüman'ın sıkışıp kaldığını da sözlerine ekledi.
Batı Myanmar'daki Rakhine eyaletindeki sınır karakollarındaki ölümcül saldırılar, Cuma günü patlak verdi ve toplu sivil kayıplara neden oldu.
Daha sonra, Myanmar güvenlik güçlerinin orantısız güç kullandığını ve binlerce Rohingya köylüsünün yerini doldurduğunu, böylece havan ve makineli tüfeklerle evleri yok ettiğini söyleyen basında çıkan haberler çıktı.
Bölgede Budist ve Müslüman nüfus arasındaki gerginliği görüyoruz, çünkü 2012 yılında toplumsal şiddet patlak verdi.
Rohingya'nın çoğunluğu oluşturduğu Maungdaw'da geçen yılın ekim ayında başlatılan bir güvenlik sıkıntısı BM tarafından insanlığa karşı suçları belirten güvenlik güçlerinin insan hakları ihlalleri üzerine bir rapor hazırlamasına yol açtı.
BM, toplu tecavüz, bebekler ve çocuklar dahil olmak üzere cinayetler, acımasız dayak ve kayıplar belgeledi. Rohingya temsilcileri operasyon sırasında yaklaşık 400 kişinin öldüğünü söyledi.